18 Temmuz 1991 tarihinde Mersin'de dünyaya geldi. Yusuf Kalkavan Anadolu Lisesi'nden mezun olduğu 2009 yılında, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandı. Prof. Dr. Murat Gülsoy'un Yaratıcı Yazarlık Kursu'nu ve Prof. Dr. Beliz Güçbilmez'in yazarlık atölyesini tamamladı. insanhaber.com, radikal blog ve sendika.org gibi haber sitelerinde politik gündeme dair yazıları; Varlık Dergisi, Gard Şiir Dergisi, Kafkaokur Dergisi ve Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN International), PEN Norveç ve PEN Türkiye’nin desteğiyle oluşturulmuş genç yazarlar platformu İlkyaz’da şiirleri; Şahsiyet Dergisi’nde “Murr” isimli öyküsü yayınlandı. Kazım Koyuncu Kültür Merkezi Derneği'nde "Şiir Atölyesi" kurmakla başlayan çalışmalarına daha sonra "Edebiyat Atölyesi" çalışmalarıyla devam etti. Dernek bülteninde öykü ve makaleleri yayınlandı. İstanbul Barosu Kadın Hakları, Aile İçi Şiddet ve Çocuk Hukuku alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir. 2016 yılından bu yana İstanbul’da avukatlık yapmakta ve 2019 yılından bu yana da Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı lisans eğitimine devam etmektedir.

Tenim kadife ve kırmızı, rolüm küçük ama önemlidir. Bugün gösterimden önce yönetmen “Masraflar yüzünden son kez sahne alıyoruz. Bir yıldır her şeyinizi ortaya koydunuz. Şimdi en iyi işinizi gösterin. Size güveniyorum arkadaşlar.” dedi. Akşama hazırdık. Gişeci gelip “Hocam tüm biletler satıldı.” deyip ona bir tomar kâğıt uzatınca, o kâğıtlardan herkese biraz verdi, kendine bırakmadı. Oyunun başlamasına on dakika kalmıştı. Eteklerim yerlere sürünürken hem seyircinin hem de arkamda saklanan ekibin heyecanını izlemeye koyuldum. Yönetmen son sigara molasına çıkmıştı ki “Buna izin vermiyoruz.” diye bağırdığını duyduk. Onun gür sesini iyi tanıyan oyuncular eteklerimin altından geçerek çıkışa koştular. Kapıda mavi üniformalı yabancılar gördüm. “Zorluk çıkarmayın, salonu boşaltıyoruz.” dedi biri. Seyirciler de ayaklandı. Birazdan herkesin benim usul usul açılışımı izleyeceğini hayal ederken seyirci ben olmuştum. Nihayet yabancılar çıkarıldı ve beklediğim işaret geldi: “Sayın seyirciler, oyunumuz başlamak üzeredir…”

Işıklar kapandı bense açıldım. Oyun bitince alkış sesleri eşliğinde ekibin selamını izledim ve yeniden kapandım. Seyirci ayaktaydı, alkışlar susmuyordu. Yarın gazetelerde benim fotoğrafım da olacaktı. Açıldım, açık kaldım.

“Dün gece M. Tiyatrosu’na yapılan polis baskını seyirciler tarafından engellendi. Tiyatronun kurucusu ve oyunun yönetmeni, yaptığı açıklamada ekibine ve seyircisine teşekkür etti. M. Tiyatrosu’nun kapanmayacağını, yoğun ilgi üzerine ‘Dokuz Köy’ün bu sezon da sahneleneceğini belirtti.”