1973 İstanbul doğumludur. 1991 Ataköy Anadolu Lisesi Edebiyat Bölümünü bitirdikten sonra 1993’de İngiliz menşeli Communication Art’s Studio adlı kurumda yazarlık eğitimi almış, 1994-1998 yılları arasında Çisenti Sanat Topluluğu ve Postüla adlı özel tiyatro gruplarında oyunculuk, drama, sosyoloji ve yazarlık alanında eğitimler almış ve çalışmalarda bulunmuştur. 2006 ile 2011 tarihleri arasında kendi kurucusu olduğu Komite adlı Reklam Ajansı’nın yöneticiliğini yapmıştır. Ayrıca çeşitli ajanslarda reklam yazarlığı yapmış olan Tuba Ayşe Özgür, 1998-2011 tarihleri içerisinde ise ilk olarak Eksik Etek adlı dergide öykülerini yayımlamıştır. Ardından Yol Boyunca, Denizin Sesi, Student Life ve Mercedes Benz adlı dergilerde İçerik Yazarlığı, Yazı İşleri müdürlüğü, Yayın Koordinatörlüğü görevlerinde bulunmuş olan Tuba Ayşe Özgür’ün bahsi geçen dergilerde çeşitli makale ve öyküleri mevcuttur.
Tuba Ayşe Özgür’ün ilk kitabı “Büyü Bozumu” adlı romanı Eyobi yayınlarından 2022 tarihinde yayınlanmıştır.

Bugün nasıl başlayacak diye düşünmeye başlamıştım ki ayak seslerini duydum. Hazırlamaya çalıştım kendimi o her tarafı küf kokan kokuya ama nafile gelmişti bile başıma. 

Ocağın altını yaktı, tabii doğrusunu bulana kadar bütün düğmelere o kirli elleriyle dokunarak. Doğruyu bulduğunda ise bütün düğmelerin üzerinde bir önceki gün, hatta daha da önceki günlerden kalan lekelerin üzerine yenisi eklendi. 

Her bir parmağı ayrı bir reçele batmış gibi yapış yapış dokundu koluma. İyice kavradı eli bir daha üzerimden çekilmeyecek sandım. Tepemdeki tülü kaldırdı, ışık gözlerimi aldı bir an. Her gece koyuyordu bu tülü. Demlenmekten içi çıkmış çay poşetleri koktu her yer. Diğer kolumu tuttuğunda ise artık yapacak hiçbir şeyim kalmamıştı.

Lavabonun içinde tabak çanak, çatal bıçak yığınının arasını açtı. Kaç günlük kül tabağı vardı bilmiyorum. Küf kokusuyla izmarit kokusu karışmış artık başımı döndürüyordu. Bir anda aklına başka bir şey geldi, koyuverdi beni mermer tezgâha. 

Yanımda dibi yanmış bir tencere, solumda kuruyemiş kabukları taşmış bir küçük çerezlik. Su sesi geldi, aklı sıra temizlik mi yapıyor diye şöyle bir heveslendim. Ama içimden çıkardığı çay poşetlerini sudan geçirip tekrar içime atmaz mı? Tek elini cebine soktu sigarasını yaktı. Yarısı uzamış yarısı kırılmış tırnaklarının arasından sigaranın dumanı çıkıyordu. Birazdan külü de yere düşecek ve o da ayağıyla iteleyecekti düşeni. Ben de ne de olsa bir çaydanlıktım.