Yazar. Ayrıca Medyascope'ta Zeytin Dalı ve Sabun Köpüğü programlarını hazırlayıp sunuyor.

Mikroscope’ta ve Edebiyatta Dönüşüm Teması: Bir Değişim Yolculuğu

Dönüşüm, derin bir tema; insan deneyimlerinin karmaşıklıklarını yansıtır. Bireylerin, koşulları, ilişkileri ve etraflarındaki dünya tarafından yönlendirilen içsel ve dışsal değişimlerde nasıl değiştiğini kapsaması da cabası. Bu Mercek yazısı, dergideki farklı kalemler ve anlatılar aracılığıyla dönüşümün çeşitli yönlerini keşfetmeyi amaçlıyor; ortaya çıkan yazılar aracılığıyla kimlik, özgürlük, doğa, toplumsal normlar, içsel çatışmalar, umut, ritüel, sanat, dostluk ve anlam arayışı gibi birbirine bağlı temaları vurgulamayı hedefliyor. Tam da Türkiye’nin içinden geçtiği kültürel fayın başlıkları bunlar ve bu açıdan hem şaşırtıcı hem de değil! Gelin isterseniz bu başlıkları biraz daha deşelim… İşte size Mikroscope’un bu temasından çıkan başlıklar:

1- Kimlik ve Dönüşüm

Birçok edebi eserin merkezinde, kimlik ve onun dönüşümü üzerine bir keşif yer alır. Karakterler, kendiliklerini sorgulayan içsel ve dışsal değişimlerle karşı karşıya kalırlar. Örneğin, Ayşen Somunkıran Özagar’ın anlatısında varoluşsal bir krizden bahsedilir ve insan olmanın ne anlama geldiği tartışılır. Benzer şekilde, kimi öykülerdeki karakterler, sosyal rollerini sorgulayarak kimlik karmaşasıyla başa çıkmaya çaba gösterir. Bu dönüşümler, kimliğin akışkan doğasını vurgulayarak, onun sabit bir durum değil, deneyimler ve seçimler tarafından biçimlenen dinamik bir süreç olduğunu gösterir.

2- Özgürlük ve Kayıp

Özgürlük arayışı, edebiyatta sıkça tekrarlanan bir motif olup, kayıpla derin bir şekilde bağlantılıdır. Birçok karakter, özgürlüklerini geri kazanmak için yolculuğa çıkar, ancak bu süreçte karşılaştıkları kayıpların acısıyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Özgürlüğün bir bedeli vardır. Gülümsün Tansev’in anlatısı, bu temayı daha da derinleştirerek, özgürlük arayışının çoğu zaman kaybedilen bağlantıların acısıyla iç içe geçtiğini gösterir ve özgürlük ile keder (ve belki de kader) arasında ince bir denge kurar.

3- Doğa ile İlişki

Doğa, karakterlerin dönüşümünde önemli bir rol oynar; hem bir arka plan hem de değişim için bir katalizör olarak işlev görür. Gülsüm Kahraman Derin ve Aslı Tunç’un anlatılarında, karakterler doğanın güzellikleriyle etkileşime geçerken derin dönüşümler geçirirler. Bu doğayla olan ilişki, karakterlerin içsel ve dışsal değişimlerini teşvik eden bir farkındalık ve iç gözlem sağlar. Doğanın güzelliği, karakterlerin mücadelelerini ve zaferlerini yansıtan bir ayna görevi görerek, onları kendilerini keşfetmeye yönlendirir. Bu etkileşimler aracılığıyla edebiyat, insanlık ve doğa arasındaki bağlantıyı vurgulayarak, dönüşümlerimizin sıklıkla yaşadığımız çevre tarafından etkilendiğini öne sürer.

4- Toplumsal Normlar ve Baskılar

Bireysel arzular ile toplumsal normlar arasındaki çatışma, dönüşümün bir diğer önemli yönüdür. Karakterler sıklıkla toplumsal beklentilerle çelişir ve bu durum, kişisel gelişimlerini teşvik eden dönüşümsel deneyimlere yol açar. Ayşe Sazak’ın öyküsü ve Selda Coşgun’un Irmak Zileli ile yaptığı röportajında, toplumsal baskılara karşı verilen mücadele, kişisel büyüme için bir katalizör haline gelir. Karakterler, uyuma karşı direniş göstererek kendi yollarını çizer ve bu süreçte kimliklerini yeniden tanımlarlar. Yolculukları, otantik olmanın önemini ve toplumsal kısıtlamalardan kurtulmanın gerektirdiği cesareti vurgular; dönüşümün, yerleşik normlara karşı bir başkaldırıdan doğabileceğine işaret eder.

5- İçsel Çatışmalar

İçsel çatışmalar, dönüşüm sürecinin önemli bir unsuru olarak karşımıza çıkar; karakterleri korkuları, arzuları ve güvensizlikleriyle yüzleşmeye yönlendirir. Ayşe Ümran Demir ve Dilan Geçgel’in anlatılarında, karakterler derin öz keşiflere girerek içsel karmaşalarıyla boğuşurlar. Bu içsel mücadeleler, karakterlerin duygusal ve motivasyonel karmaşıklıklarını anlamalarına yol açarak, genellikle aydınlanma ve büyüme anlarına neden olur. İçsel çatışmaların tasviri, dönüşümün sadece koşullardaki bir değişim değil, aynı zamanda kendini keşfetme ve kabul etme yolculuğu olduğunu vurgular.

6- Umudun Yeniden Doğuşu

Karakterlerin karşılaştığı zorluklar ve kayıplar arasında, umut teması dönüşüm için güçlü bir pusula olarak ortaya çıkar. Birçok anlatı, zorluklarına rağmen yeni başlangıçlara yönelen karakterleri tasvir eder. Cemil Kavukçu’nun kitabı ve Samet Fidan’ın anlatısında, karakterler geçmiş deneyimlerinden ders alarak umutlarını yeniden yeşertirler. Bu umut doğuşu, dönüşüm sürecinde bir değişim kaynağı olarak, bireylerin zorluklarının üstesinden gelme yeteneklerini gösterir. Umut teması, dönüşümün yalnızca değişim değil, aynı zamanda büyüme ve yenilenme olasılığı olduğunu hatırlatır.

7- Ritüel ve Yeniden Doğuş

Ritüeller ve geçiş törenleri, karakterlerin yaşamındaki önemli dönüşümleri işaret eder. Melike Belkıs Aydın’ın anlatısında, yeniden doğuş ve ritüel kavramları, kişisel değişim ve dönüşümü kolaylaştırmada toplumsal ve geleneksel unsurların önemini vurgular. Bu ritüeller, karakterlerin toplumsal bağlamda kimliklerini yeniden tanımlamalarına olanak tanıyan sembolik yeniden doğuş eylemleri olarak işlev görür. Ritüel vurgusu, bireysel dönüşüm ile toplumsal deneyim arasındaki bağlantıyı öne çıkararak, kişisel büyümenin sıklıkla kültürel ve sosyal çerçevelerle iç içe geçtiğini gösterir.

8- Sanat ve Dijitalleşme

Çağdaş edebiyat ortamında, dönüşüm teması sanat ve dijitalleşme aracılığıyla da keşfedilmektedir. Gamze Haklı Geray’ın çalışması, sanatsal ifadenin toplumsal değişimlere yanıt olarak nasıl evrildiğini inceleyerek, bu dönüşüm sürecindeki riskler ve fırsatları sorgular. Yaratıcılık ile teknoloji arasındaki etkileşim, insan deneyimindeki daha geniş değişimleri yansıtır ve karakterlerin kimlik ve ifade karmaşasıyla başa çıkmalarını gerektirir. Sanat ve dijitalleşme üzerine bu keşif, dönüşümün yalnızca bireysel değil, aynı zamanda kolektif bir süreç olduğunu, kültürel zeitgeistin etkisiyle şekillendiğini vurgular.

9- Dostluk ve Dayanışma

Dönüşüm süreçlerinde dostluk ve dayanışmanın rolü göz ardı edilemez. Tutsak ve Gölgedeki Sesler gibi eserlerde, karakterler ilişkilerinde güç ve destek bulurlar. Bu bağlar, bireylerin dönüşüm yolculuklarında dayanıklılık kaynağı olarak işlev görür. Dostluk teması, kişisel büyümeyi teşvik eden toplumsal bağların önemini vurgular; başkalarıyla olan bağlantıların, iyileşme ve dönüşüm süreçlerini nasıl kolaylaştırabileceğini gösterir.

10- Geçicilik ve Anlam Arayışı

Son olarak, geçicilik ve anlam arayışı teması, dönüşümle iç içe geçmiş bir şekilde ele alınır. Birçok edebi eser, yaşamın geçici doğasını ve geçicilik karşısında anlam arayışını keşfeder. Samet Fidan ve Ayşe Ümran Demir’in anlatılarında, karakterler varoluşun geçici doğasıyla yüzleşir ve deneyimlerinde daha derin bir anlam arayışına yönelirler. Bu geçicilik keşfi, dönüşümün yalnızca bir değişim değil, aynı zamanda sürekli bir anlayış ve amaç arayışı olduğunu vurgular.

Sonuç mu?

İçinden geçtiğimiz bu karmaşık süreç dergimizin altını çizdiği dönüşüm teması aracılığıyla insan varoluşunun karmaşıklıklarını yansıtan zengin bir deneyim fırsatı sunma çabasıyla sizlerle buluşuyor! Kimlik, özgürlük, doğa, toplumsal normlar, içsel çatışmalar, umut, ritüel, sanat, dostluk ve anlam arayışı gibi ara başlıkların keşfi, her birimizin dönüşüm yolculuklarına dair bir anlayış sunmayı hedeflemekte.… Hiç kuşku yok ki, bu anlatılar, dönüşümün insan deneyiminin ayrılmaz bir parçası olduğunu hatırlatırken bizi kendi değişim ve büyüme yolculuklarımız üzerine düşünmeye davet etmeyi amaçlıyor. Nihayetinde, bizlerin cephesindeki dönüşüm teması, insan ruhunun dayanıklılığını ve sürekli değişen bir dünyada anlayış ve bağlantı arayışının kalıcılığını simgelemekte… Yani şimdilik…

Bu önemli başlıkta bize yol gösteren öğrenciler ve eylemlerine duyduğumuz saygı ise bu sayımızın temasının asıl rengi, sesi ve pusulasıdır. Selin Işık’ın “HEAL+” başlıklı röportajı, şimdilik bir başlangıç olsun. Kuşkusuz devamı gelecektir. 

Bu devamı önümüzdeki sayının teması olarak da düşünebiliriz: Ebedi öğrencilik. Yazılarınızı her zaman olduğu gibi info@mikroscope.com adresine bekliyoruz.

Sevgiyle kalın.

Dergimizi çıkarmaya saatler kala sevgili dostumuz Sırrı Süreyya Önder’i kaybetmenin derin hüznünü taşıyoruz. “Dönüşüm” temalı bu sayımızı ona ithaf ediyoruz.

Eser Alımı ve Dergi Yayın Yönergesi

1) Eserler Word formatında, metin dili Türkçe seçilerek (Word içinde yazım ve dilbilgisi kontrolü için dil Türkçe olarak ayarlanmış olmalıdır) yazılmalıdır. Yazı tipi; Times New Roman, Calibri veya Arial olabilir. Yazı tipi boyutu 12 puntodur. Yazıların başlıkları 14 punto ve koyu olmalıdır. Başlık hizalaması “ortadan” yapılmalıdır.

2) Paragraf ayarları aşağıdaki görsel ile aynı olacak şekilde yapılmalıdır:

3) Yazım kılavuzu olarak Türk Dil Kurumu (TDK) https://sozluk.gov.tr/ esas alınmalıdır.

4) Yazımı tamamlanan eserlerde, Word içinde yer alan yazım kontrolü özelliği kullanılarak yazım kontrolü yapılmalıdır. Bu esnada dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

  • Noktalama işaretlerinden önce boşluk olmaması
  • Kelimeler arasında birden fazla boşluk olmaması
  • Büyük/küçük harf kullanımları
  • Word’un yazım kontrolü ile TDK Sözlük verileri arasında uyuşmazlık olduğunda TDK Sözlük verileri geçerlidir.
  1. maddede belirtilenleri yapmamış eser sahiplerinin eserleri, ön değerlendirme aşamasında elenerek yayın kuruluna sunulmayacaktır.

5) Yazılarda yer alacak eser isimleri italik olarak yazılmalı, ayrıca tırnak işareti kullanılmamalıdır.

6) Yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı dergiye gönderirken “Mikroscope – Ay – Sayı XX – Yazının başlığı” formatının kullanılması rica edilir.

7) Kısa hikâyelerin 250 kelime, aylık tema yazılarının ise 1000 kelimeyi geçmemesine özen gösterilmelidir.

8) Röportajların en fazla 2000 kelime olmasına dikkat edilmelidir. Aşağıdaki hususlar önemlidir:

  • Röportajın başlığı
  • Röportajın giriş yazısı
  • Röportajlarda soruların koyu, cevapların ise normal olması ve yukarıda belirtilen yazı tipi ile paragraf ayarlarına ek olarak, cevap ile bir sonraki soru arasında bir satır boşluk bırakılması
  • Röportajın okunuşunu kolaylaştırmak ve okuyucunun ilgisini çekmek için ara başlıklar kullanılması, ara başlıkların tamamının büyük harf ile yazılması, italik olması ve hizalamasının ortadan yapılması.

9) Yazılarınızda kullanılmasını istediğiniz görseller varsa bu görselleri yazınızla birlikte aynı e-posta gönderisi içinde teslim etmeniz önemlidir. Gönderilen görsellerin yayımlanması açısından herhangi bir telif hakkı olmadığından emin olmak, yazarın sorumluluğudur. Mikroscope, gönderilen görsellerden doğabilecek telif hakkı sorunları durumunda hiçbir sorumluluk kabul etmeyecektir.

10) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların hukuki sorumluluğu, yazarına aittir. Mikroscope bu konuda hiçbir sorumluluk kabul etmez.

11) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların yayın hakları dergiye aittir. Yayımlanan yazılarda daha sonradan bir değişikliğe gidilemez, yazının dergiden çıkartılması istenemez.

12) Dergide yayımlanan yazılar için telif ücreti ödenmez, telif talepleri kabul edilmez.