Yazar. Ayrıca Medyascope'ta Zeytin Dalı ve Sabun Köpüğü programlarını hazırlayıp sunuyor.

“Hayatta yaptığın her şey önemsizdir; fakat yapmış olmak çok önemlidir.”

Gandhi’nin bu cümlesine, 11 Eylül’ün, içinden bir rüzgâr gibi geçtiği bir filmde  (Remember Me) rastlamak, hem yaşam mücadelemizi (belki gerekmediği biçimde) taçlandırıyor hem de yaşamı yeniden düşünmemize yol açıyor. 11 Eylül’ün, bu yüzyıl için, dünyanın yeni haline temas eden ölümcül uçak türbülansları olduğunu teslim etmiştik. 2001 yılını takip eden yıllarda terörün en acımasız halini ifşa eden bir sürü kara delik girdi araya ama covidle düştüğümüz yarıkla, 11 Eylül’de iyiden iyiye yamulan dünyanın, artık tanımı belliydi: Amorf.

 

Şimdi ne yapacağız sorusuna verilebilecek sayısız cevap var. Ancak Gandhi’nin bizi davet ettiği gerçeği de düşünerek verilecek cevap belli.

Biz yine de yapmaya devam edeceğiz…

 

Çöp kutularından öğün çıkarmaya çalışan ülkemizin insanına, kültür sanatla bu işler düzelir demenin karın doyurmayacağını biliyoruz. Rusya’nın gözü dönmüş budala kumarbazlığına “Ecinniler ne olacak?” demenin de neredeyse hiçbir anlama gelmeyeceğini biliyoruz.

Biliyoruz…

Dünyanın, ne dersek diyelim, sözcüklerimizin dışında kalacağını, o sözcüklerin buhar olmaya yatkın olduğunu biliyoruz. Bu anlamda her şeyin anlamsız olduğunu biliyoruz, evet. Eskiye yeni kılıflar bulmak da denebilir buna.

Ancak yapmış olmanın çok önemli olduğuna da inanıyoruz-inatla. “Yeni” temalı sayımız bu inadı pekiştirmek için sizlerle buluşuyor.

 

Önümüzdeki sayı “emek ve alınteri” temasıyla çıkıyoruz. 25 Nisan tarihine kadar yazılarınızı info@mikro-scope.com adresine bekliyoruz.

 

Bu ay öne çıkan yazılar:

Nobel Barış Ödülü’nün En Güçlü Adayı: Kütüphaneler! -Cem Özel

Bu yıl 58.’sini kutlayacağımız Kütüphane Haftası için daha önce akla gelmemiş bir öneri! Bilgiyi karşılık beklemeksizin bize ulaştıran kütüphaneler sırf bu yüzden Nobel Barış Ödülünü hak etmiyorlar mı?

Toprak Kokusu- Gülşah Babayiğit

Bir kaybın bir kokudan yola çıkarak yeniden okunması, çoktan zamanı gelmiş bir kavuşmanın habercisi oluyor.

TİYATRO (1) Feride ve Bebek- Gülümsün Tansev

Feride bir anda kapısının önünde bulduğu bebekle içinde köklenen özlemi söküp atıyor ve yıllar süren kışın ardından evine baharı davet ediyor. Birkaç bölümden oluşan ‘Tiyatro’ hikâyesinin ilk bölümüne buyurun…

Zahmetin Rahmet Olduğu Günler- Kübra Çiğdem İnal

Beklemenin bereketinin olduğu günleri çok arıyoruz. Bizi her gün biraz daha sabırsızlığın pençelerine atan teknoloji olabilir mi?

Gençlik Oyunu Moby Dick – Selda Coşgun

Şehir tiyatroları bu yıl Melville’in ünlü eserini bir solukta izleyeceğiniz 60 dakikalık geri dönüşü olmayan bir serüvene çağırıyor. Hırslarının peşinden gidenlerce yitirilen canları anmak için hikâyeyi yeniden hatırayalım.

Bahar Temizliği – Gözde Uskur

Her zaman böyle olur, hep kaçtığımız şeye dönüşürüz. ‘Bahar Temizliği’ anne-kız ilişkisinin çetin doğası üzerine bir öykü.

 

“Yeni” sayımızın kapak görseli Ceylan Eşit’in, BE Contemporary Art Gallery’de çağdaş sanatta kadın anlatısına odaklanan Female Narrative adlı grup sergisinde sergilenen eserlerinden biridir.