Yazar. Ayrıca Medyascope'ta Zeytin Dalı ve Sabun Köpüğü programlarını hazırlayıp sunuyor.

Bu sayı, biraz daha romantik bir başlıkla karşınızdayız. Teslim etmek gerekiyor ki, yeniden doğuş ya da başlangıç gibi bir başlığın, 2022’nin şimdiden bizlere göz kırpan gerçekleri karşısında ne kadar geçerli  olup kalabileceğinden emin değiliz.

 

O zaman ilk sayımızda ısrarla altını çizdiğimiz ve çıkış noktamızın ABC’si diyebileceğimiz hususu bir kez daha yineleyelim: Kesinlikle bir ihtimal daha var!

 

İşin doğrusu, yeniden doğuşu düşünürken, bundan sonrasının adımlarını belirleyecek olanın, yakın zamana damgasını vuran ‘sürdürülebilirlik’ üzerinde yoğunlaşacağına dair olan inancımızdı. Bu noktada ise sade bir yaşam algısı bal gibi ön plana çıkabilirdi. İçinde dürüstlüğü barındıranı ve onun sağlamasını yapacak olan yeryüzülüğümüzün mümkün olabilirliğini düşünmek… Ve nihayetinde hakkını vererek doğayı da hatırlamak! İyi olmanın yetmediği zamanlardan geçerken belki bir parça vahşi olabilmektir bahsettiğimiz. Neredeyse biraz vahşi olabilmek ve vahşi kalabilmek. Ancak öyle kalabilirsek, öyle durabilirmişiz gibi, bu sert ve acımasız zamanın karşısında…

 

Bir de elbette çok azimli olabilmekten bahsetmek gerekiyor ve o azmin nerelere evrilebileceğinin hayalini kurmak! Devam etmenin, ama ne olursa olsun, devam edebilmenin, devam edebilme konusundaki azmin ‘sürdürülebilirlikle’ kuracağı  bağı, etkileşimi nasıl da kucaklayabileceğini hayal etmek… Bu hayali süreçle buluşturabilmek… Var olabilmemiz için bu yeni koşulu yüreğimizden ve zihnimizden çıkarmamamız çok önemli. Kısacası pes etmemek! İşte size yeniden doğuş.

Velhasıl, VAZGEÇMEMEK.

Ne olursa olsun. Yaşam bize bunu söylüyor. Biz de onu dinliyoruz. Size ulaşan bu sayı böyle bir tınının içerisinden geçerek, bununla beslenip güçlenerek sizlerle buluşuyor.

 

***

Yeni sayımızda ise  ‘sevgiyi beklerken’ diyoruz. Yazılarınızı 25 Ocak’a kadar info@mikro-scope.com adresine ulaştırmanızı rica ediyoruz.

Ayrıca bu sayıda sizlerden kısa öykü de bekliyoruz.

Ama bazı şartlarımız var:

Öncelikle en fazla 150-200 sözcük olmalı. Dilediğiniz kadar kısa olabilir.
Diyelim ki bir dolunay akşamı ve aylardan Şubat. Biri ya da birileri taksiye binsin ya da insin. Hangisi kurgunuza uygunsa. Öykünün içinden mutlaka ama mutlaka bir ‘gözlük’ ve ‘not kağıdı’ geçsin; bazı sözcükler ise yasaklı, lütfen geçmesin, bunlar ‘Dolunay’, ’taksi’ ve ‘şoför’. Gelecek sayımızın ana teması da ‘Sevgiyi Beklerken’ olduğuna göre.
Öykülerinizi de 25 Ocak’a kadar info@mikro-scope.com ve akinciozlem@yahoo.com adreslerine bekliyoruz. İçlerinden birisi yeni sayımızda yayımlanacak.

 

Bu sayıya katkıda bulunan kalemler…

 

Neslihan Önderoğlu

Müge İplikçi

Gülümsün Tansev

Gülşah Babayiğit

Aslı Tunç

Gözde Uskur

Özlem Akıncı

Berna Kuleli

Kübra Çiğdem İnal

Ümit Yaşar Gözüm

Feridun Andaç

Hacer Kılcıoğlu

Selda Coşgun

Samet Fidan

Cem Özel

Mia

Nilay Karakaya