Yazar. Ayrıca Medyascope'ta Zeytin Dalı ve Sabun Köpüğü programlarını hazırlayıp sunuyor.

Verilere erişim inanılmaz boyutlarda. Kendimizi yeniden yaratmanın eşiklerinden hızla geçerken, dünya üzerindeki aidiyet ve kimlik sorunsalı da benzer ve paradoksal biçimde ivmelenerek artıyor. Uyduların hemen her yanımızı sardığı bir dünya ve hatta kâinat gerçeğinde, dünya üzerindeki savaşlar farklı nedenlerle de olsa kimlik sorunsalını kendine temel neden oluşturarak, farklı güçlerin temsilcisi olmaya niyet etmiş durumda. 

Aidiyet bu açıdan bakıldığında çok siyasi bir sorun. Kendimizi bildik bileli böyle. 

Oysa, aidiyetin kültürel tınısı bambaşka bir çehreyi de beraberinde getiriyor (olabilirdi). 21. yüzyılda yapay zekânın tartışıldığı bir süreçte, bir futbol maçında taraf tutmak gibi ele alabileceğimiz milliyetçiliğin (elbette insanın ülkesini sevmesinden bahsetmiyorum), kana dönüşen rengi için söylenebilecek sözcüklerimiz giderek azalırken, farklı olmanın her boyutunun bir çeşitlilik ve çoğulluk anlamına gelebileceğini terennüm ederken dişil bir paydanın etrafında toplanabilir, farklı bir dünyayı deneyimleyebilirdik. Olmadı. Bu şansı kaçırdık. 

Şimdi başa mı döneceğiz? Belki…

Savaşların ve zorunlu göçlerin ablukasında, ortasında, cehenneminde ve coğrafi olarak bakarsak “göbeğinde” soluk alıp vermeye çalışırken, edebiyatın ve sanatın tüm bu olup bitenlere vereceği cevabın, bu sayımızda küçük bir söyleşi yapma şansına sahip olduğumuz Feyza Hepçilingirler’in sözlerinde yankılandığını da düşünebiliriz: “Acıyı azaltacak bir merhem, belki… Ama sağaltıcı bir merhem olamadığı ortada! Edebiyatın önleme, iyileştirme gücü olsaydı bugün yaşanan acıların hiçbirinin yaşanmaması gerekirdi. Yalnız edebiyat değil, yüzyıllardır, binyıllardır yazılan milyonlarca, milyarlarca kitap; savaş acısını yürekleri kanatan duyarlılıkla duyuran gözyaşı dolu türküler, Guernica’lar, hiçbiri ama hiçbiri insanın içindeki o yırtıcı, o yabanıl doğayı evcilleştirememiş.”

Evet. Evcilleşemeyen, makulleşemeyen o yara, besbelli hepimizin içerisinde.  Öyle ya o ya da böyle, en demokrat ve adalet yanlısı cümlelerin sahiplerinde bile benzer bir savaş tınısı olmalı ki biz bugün hâlâ aynı şeyleri tartışıyor ve barışı özlemeye devam ediyoruz.  Gerçekte ruhlarımızda barış yok! Kendi içimizdeki cennetten kovulmuşuz… Kanımca yegâne ait olmamız gereken o yer, asıl o yer yüzünden, yeryüzünde ayağımıza dolanan tüm bu dikenli telleri bir kez ve bir kez daha düşünmek, algılamak ve anlamaya çalışmak durumundayız. O zaman o soruyu sormak elzem: Ruhlarımız kime ve nereye ait?

Dergimiz bu derin ve kapsamlı kavramın ev sahipliğini yapan aidiyeti tartışırken, çocuk, genç ve kadın olmanın insanı dibe çeken sarmalına dikkat çekiyor. Sözcüklerin aidiyetle kurduğu bağı bizlere düşündüren yazılarımız ise tam da bu noktada bu grubun etrafında ağlar örmekte olan aile ilişkilerine odaklanıyor. 

Bizler bu cephede aidiyet sınavlarımızı verirken, önümüzdeki sayı için sizlerden gelecek olan yazılarınızı beklemeyi de sürdürüyoruz. Adresimiz: info@mikro-scope.com Teslim tarihi: 30. Kasım. 2023. Temamız: Kış Uykusu. Yazı yönergemiz hemen aşağıda ve size, yazılarınızda yol göstermeye hazır. 

Kendinize iyi bakın.

 

Eser Alımı ve Dergi Yayın Yönergesi

1) Eserler Word formatında, metin dili Türkçe seçilerek (Word içinde yazım ve dilbilgisi kontrolü için dil Türkçe olarak ayarlanmış olmalıdır) yazılmalıdır. Yazı tipi; Times New Roman, Calibri veya Arial olabilir. Yazı tipi boyutu 12 puntodur. Yazıların başlıkları 14 punto ve koyu olmalıdır. Başlık hizalaması “ortadan” yapılmalıdır.

2) Paragraf ayarları aşağıdaki görsel ile aynı olacak şekilde yapılmalıdır:

3) Yazım kılavuzu olarak Türk Dil Kurumu (TDK) https://sozluk.gov.tr/ esas alınmalıdır.

4) Yazımı tamamlanan eserlerde, Word içinde yer alan yazım kontrolü özelliği kullanılarak yazım kontrolü yapılmalıdır. Bu esnada dikkat edilmesi gereken noktalar şunlardır:

  • Noktalama işaretlerinden önce boşluk olmaması
  • Kelimeler arasında birden fazla boşluk olmaması
  • Büyük/küçük harf kullanımları
  • Word’un yazım kontrolü ile TDK Sözlük verileri arasında uyuşmazlık olduğunda TDK Sözlük verileri geçerlidir.
  1. maddede belirtilenleri yapmamış eser sahiplerinin eserleri, ön değerlendirme aşamasında elenerek yayın kuruluna sunulmayacaktır.

5) Yazılarda yer alacak eser isimleri italik olarak yazılmalı, ayrıca tırnak işareti kullanılmamalıdır.

6) Yayımlanmasını istediğiniz yazılarınızı dergiye gönderirken “Mikroscope – Ay – Sayı XX – Yazının başlığı” formatının kullanılması rica edilir.

7) Kısa hikâyelerin 250 kelime, aylık tema yazılarının ise 1000 kelimeyi geçmemesine özen gösterilmelidir.

8) Röportajların en fazla 2000 kelime olmasına dikkat edilmelidir. Aşağıdaki hususlar önemlidir:

  • Röportajın başlığı
  • Röportajın giriş yazısı
  • Röportajlarda soruların koyu, cevapların ise normal olması ve yukarıda belirtilen yazı tipi ile paragraf ayarlarına ek olarak, cevap ile bir sonraki soru arasında bir satır boşluk bırakılması
  • Röportajın okunuşunu kolaylaştırmak ve okuyucunun ilgisini çekmek için ara başlıklar kullanılması, ara başlıkların tamamının büyük harf ile yazılması, italik olması ve hizalamasının ortadan yapılması.

9) Yazılarınızda kullanılmasını istediğiniz görseller varsa bu görselleri yazınızla birlikte aynı e-posta gönderisi içinde teslim etmeniz önemlidir. Gönderilen görsellerin yayımlanması açısından herhangi bir telif hakkı olmadığından emin olmak, yazarın sorumluluğudur. Mikroscope, gönderilen görsellerden doğabilecek telif hakkı sorunları durumunda hiçbir sorumluluk kabul etmeyecektir.

10) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların hukuki sorumluluğu, yazarına aittir. Mikroscope bu konuda hiçbir sorumluluk kabul etmez.

11) Dergimizde yayımlanan tüm yazıların yayın hakları dergiye aittir. Yayımlanan yazılarda daha sonradan bir değişikliğe gidilemez, yazının dergiden çıkartılması istenemez.

12) Dergide yayımlanan yazılar için telif ücreti ödenmez, telif talepleri kabul edilmez.