Berfin Elif Şahin

Endülüs Başkentinde 8 Mart

Sakarya Üniversitesi Gazetecilik öğrencisi. Şimdi de İspanya’da Erasmus programını tamamlamaya çalışıp bununla beraber kendi yolunu bulmayan çalışıyor. Yeni yerler keşfetmeyi, okumayı ve dinlemeyi çok sever.

Granada, İspanya’nın güneyinde yer alan ve tarihi, kültürel zenginlikleriyle ünlü bir şehirdir. Bu yılın 8 Mart’ı ise Granada’da birçok etkinlikle kutlanan Dünya Kadınlar Günü’ne ev sahipliği yapmak üzereydi. Ben de bu anlamlı günü Erasmus için geldiğim Granada’da görmek için kutlamalara gittim, çünkü toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında farkındalık yaratmak için yapılan etkinliklerin ne kadar önemli olduğunu bizzat görmek istiyordum.

Akşam saatlerinde, şehrin tarihi merkezinde bulunan Plaza Nueva’da bir araya gelen bir grup kadın ve destekçileriyle başladı kutlamalar. Renkli pankartlar ve çeşitli sloganlar eşliğinde, kadın haklarına ve eşitliğine vurgu yapan bir yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş boyunca, kadınların tarih boyunca karşılaştığı zorluklar ve bugün hâlâ mücadele ettikleri eşitsizliklerle alakalı sloganlar atıldı. Ardından bir grup kadın davul ve zillerle gösterilere başlayıp sokağın neşesine neşe kattı. Herkes onlara eşlik edip bu anlamlı günün tadını çıkarttı. Bu yürüyüş, toplumda farkındalık yaratmak ve kadınların gücünü kutlamak için güçlü bir adımdı. Yapılan geçit töreninde çevre ülkelerde ve kendi ülkelerinde ölen kadınları anmak için bir grup kadın bembeyaz elbise ve maskelerle onları tekrar bizlere hatırlattı. En çok etkilendiğim anlardan bir tanesi de buydu. 

Yürüyüşün bitiş güzergâhında bulunan parkta düzenlenen bir dizi panel ve konferansla etkinlikler devam etti. Konuşmacılar arasında kadın hakları aktivistleri, akademisyenler ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışan uzmanlar vardı. Kadınların eğitimli olmalarının ve kendi hakları konusunda bilinçlenmelerinin önemi vurgulandı. Bu paneller, katılımcılara kadınların karşılaştığı zorlukları anlamaları ve çözüm yolları bulmaları için bir fırsat sundu.

Ancak, daha önce karşılaştığım ve benim için en etkileyici anlarından birisi olan bir anı aktarmak istiyorum. Arkadaşım ve ben okul için almamız gereken kartın yerini sormak için bir ofise girdik. Orada bizi karşılayan kadın yanıma gelip erkek arkadaşımın da dinlemesi gerektiğini söyleyip ardından beni göstererek şu cümleyi söyledi: “Sen de benim için önemlisin, ama onunla konuşmam lazım,” diyerek yanıma geldi. Bana buradaki birkaç sorundan bahsetti ve aslında tüm dünyada kadınlara uygulanan zulüm hakkında bilgisinin olduğunu takip ettiğini ve kadınların eğitimli olmalarının, kendi hakları konusunda bilinçli olmalarının ne kadar önemli olduğunu vurguladı. Onun cesareti ve kararlılığı, kadınların ne kadar güçlü olduğunu ve hepimizin bu denli güçlü olmamız gerektiğini bir kez daha bana hatırlattı. 

Günün sonunda, şehirdeki birçok restoran ve kafe, özel mönüler ve etkinliklerle kadınları onurlandırdı. Burada yapılan etkinlikler, kadınların toplumda eşit ve saygın bir şekilde var olmalarını kutlamak ve desteklemek amacıyla düzenlendi.

Granada’da geçirdiğim bu anlamlı gün, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konularında farkındalık yaratmak için yapılan çeşitli etkinliklerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Polissiz, tomasız ve gaz bombasız ilk kez gördüğüm bu güzel gün mükemmel bir anı olarak hafızamda yer etti. Kadınların gücünü ve etkisini kutlamak ve desteklemek, sadece bir gün değil, her zaman devam etmesi gereken bir çabadır. Granada’daki 8 Mart etkinlikleri, bu önemli mesajı bir kez daha hatırlatmamıza vesile oldu.