İris Şentürker

Clara

Piyanist. Türkiye’deki lisans eğitiminden sonra İngiltere ve Fransa’da lisansüstü eğitimlerini tamamladı. Birçok yarışmada derecesi olan sanatçının, üç albüm çalışması bulunmakta ve ulusal/uluslararası birçok festivalde hem solo hem de dünyaca ünlü müzisyenler ile paylaştığı oda müziği konserleri devam etmektedir. Doktor öğretim üyesi olarak MSGSÜ’de piyano ve oda müziği dallarında eğitim veren sanatçının, günlük yaşama dair gözlemlerini esprili bir dille kaleme aldığı yazıları bulunmaktadır.

O, romantik dönemin en önemli bestecilerinden biri. Müzisyen bir aileden gelen Clara, çok erken yaşlarda piyanoya başlamış, önemli besteler yapmış ve konserler vermiş; üstün yeteneğiyle herkesi kendine hayran bırakmış bir müzisyen. Babası Friedrich Wieck piyanist ve öğretmen, kendisine ait bir piyano dükkânı olan dönemin önemli bir ismi. Soprano, piyanist ve öğretmen olan anne Mariane Tromlitz ile Baba Friedrich Wieck’in; kızları Clara’nın kariyerinde büyük rolleri var. Clara babasından piyano dersleri alıyor, onun yönlendirmeleri ile ilerliyor. 

Yeteneği, çalışı, besteleri, verdiği sayısız konserlerle Clara “harika çocuk” olarak anılıyor. Piyanist olarak ünü gitgide artan Clara, böylelikle babasının da öğretmenliğinin ünlenmesinde önemli rol oynuyor. 

Robert Schumann ise romantik dönemin en önemli bestecilerinden biri; o da Friedrich Wieck’in piyano öğrencisi. Robert, kendinden dokuz yaş küçük Clara’nın yaşına rağmen çalışına ve yeteneğine hayran oluyor. Robert piyano derslerine geldiği zamanlarda Clara ile karşılaşıyor, konuşuyor, başlangıçta romantik bir şekilde başlamamış olsa da hisler karşılıklı şekilde gelişiyor. Bu karşılıklı etkileşimden rahatsız olan biri var: baba Friedrich. Kızının müzik hayatında bu kadar ilerlerken dikkatinin dağılmasını istemiyor, onaylamadığı bu arkadaşlığı biraz olsun engelleyebilmek adına Clara’nın daha yoğun bir tempoda çalışması için uğraşıyor. Clara ve Robert birbirlerine delicesine âşık oluyorlar. Friedrich’in bütün engellemeleri ve izin vermemesine rağmen evlilik yolunda ilerlemek için karar alıyorlar. Ne kadar zorlu bir süreçten geçseler de sonunda birbirlerine büyük bir aşkla bağlı olan Clara ve Robert evleniyorlar. Evin geçiminde Clara’nın büyük çabası ve emeği oluyor, evi Clara geçindiriyor. Ünlü bir piyanist olarak Clara; konser turnelerine çıkıyor, dersler veriyor, hem de evliliklerinde dünyaya gelen sekiz çocuklarına bakıyor. Evlenmeden önce ve evliliklerinin ilk dönemlerinde Clara’yı beste yapması, konserler vermesi, çalışması için destekleyen Robert daha sonra onun çalışmasını engeller hale geliyor. Clara’nın başarısı ve ünü Robert’i gölgede bırakacak endişesi evliliklerinde de huzursuzluğa neden oluyor. Evde Clara’nın Robert ile aynı anda çalışmasından Robert rahatsız oluyor ve izin vermiyor. Başarılı iki besteciden Clara çalışmalarından ödün veriyor, mesleki anlamda fedakâr olan taraf oluyor. 

Dönemin en önemli bestecilerinden Robert Schumann ve Clara Schumann’ın hayatı daha sonralarında hayatlarına giren bir başka önemli besteci, şef ve piyanist Johannes Brahms ile değişir. Brahms Schumann çiftinden gençtir ve her iki besteciye de hayranlık duyar. İleride büyük dostlukların temelini atacak bu ilişkiyi, R. Schumann’ın trajik sonunu, Clara’nın kariyerine Robert’in ölümünden sonra da devam ettiğini ve Clara Schumann’ın J. Brahms ile olan dostluğunu, Brahms’ın Clara’ya olan aşkı ve hayranlığını ilerideki sayılarda daha fazla detaylarıyla yazmak isterim ama buraya kadar yazdığım hikâye sizlere tanıdık geldi mi? Bu hikâye sizce değişti mi?

Hayatlarında büyük hedefleri olan, başarılı, azimli, farklı yeteneklere ve farklı mesleklere sahip bir sürü kadın, fırsat tanınmadığı veya gölgede kalmaları gerektiğine inandırıldıkları için geride durmayı tercih ediyor. Clara Wieck 1819-1896 yılları arasında yaşadı. Birçok kadın müzisyen erkeklerin dünyasında varlığını göstermeye çalıştı ve hâlâ çalışıyor. Clara bu bestecilerin ve piyanistlerin en önemlilerinden sadece biri. Aşkla bağlı olduğu mesleğinde aşkla bağlı olduğu adam için fedakârlıkta bulunan kadınlardan da sadece biri Clara. Günümüzde iş alanında, sporda ve sanatta kadınların başarıları ve sayısı yadsınamaz boyutta. Bu başarılar herkes tarafından görülüyor, kadınlar artık daha fazla destekleniyor ve alkışlanıyor. Sadece kadınlar hâlâ görülmek, duyulmak için büyük emek veriyor, çabalıyor, varlıklarını ispatlamaya çalışıyor. Mesleklerinden ödün veren taraf genelde kadınlar oluyor. 

Yüzyıllar değişse de hikâye pek değişmiyor. Başarılı, güçlü kadınlar hep var, hep var olacak. Parlamaları için yeter ki gölge yapanlar olmasın. 

Sizlerle bu değerli kadın besteci ve piyanistin eserlerinden birkaçını paylaşmak istiyorum. Bu harika eserleri keyifle dinlenmenizi dilerim.