Berna Kuleli

Kadıköy’de Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi

1966 yılında İstanbul'da doğdu. Üniversite eğitimini İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi'nde aynı bölümde başladığı yüksek lisans eğitimini tez aşamasında bıraktı ve yirmi altı yıl sürecek iş hayatına geçti. Şimdilerde fotoğraf çekmek, öykü okumak ve yazmak, film izlemek ve filmler üzerine yazmakla uğraşıyor. Aşk Ağustosta Güzeldi isimli ilk kitabı 2020 yılında yayınlandı. İFSAK üyesi, ifsakblog, perasinema ve Mikroscope'ta yazıyor.

Bundan birkaç yıl önce beni çok heyecanlandıran bir davet almıştım. Bu davet, Kadıköy’de 2018 yılında açılacak Sinematek/Sinema Evi’nin tanıtım toplantısıydı. Ben ne yazık ki 1980’de kapatılan Sinematek’e yetişememiştim. Benim yaşıtlarım, bizler şehrimizdeki “Sinematek” eksikliğini Uluslararası İstanbul Film Festivali’yle gidermeye çalıştık. 2018 yılından bu yana ise 1972-1977 yıllarında Paris’te, Fransız Sinemateki’nde Henri Langlois’nın asistanlığını yürüten Jak Şalom’un öncülüğünde Kadıköy Belediyesi’nin de çabalarıyla kurulan Sinematek/Sinema Evi var. 

Kadıköy’deki Sinematek/Sinema Evi’nde festivaller kapsamında gösterilen filmlerin yanı sıra bir yönetmenin filmlerine ayrılmış programlarla birlikte sinemaya yön veren akımların örneklerinden oluşan filmlerin yer aldığı üç aylık programlar da yer almakta. Örneğin 18 Ekim’de başlayan ve 30 Aralık’ta bitecek dönem “Şiirsel Gerçekçilik”e ayrılmış. Ayrıca perşembe günleri sessiz sinema meraklısı sinemaseverlerin yanı sıra sinemanın erken dönemiyle tanışmak isteyenlerin de ilgisini çekecek sessiz filmler var. Bu filmlerin canlı müzikle izlenebildiğini de belirtmeden geçmeyeyim. 

Sinematek/Sinema Evi sadece film gösterimlerine ev sahipliği yapmıyor. Aynı zamanda gelişmekte olan bir sinema kütüphanesi de binada yer alıyor. Kütüphane sorumlusu sevgili Safiye Türker’le sinema kitaplarından oluşan bu kütüphane hakkında söyleştik. 

-Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi’nin kuruluş amacından bahseder misiniz? 

Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi sinema kitapları, süreli yayınlar ve DVD’leri bünyesinde barındıran tematik bir araştırma kütüphanesidir. Kuruluş amacı sinema araştırmacıları, Sinematek seyircisi ve bütün sinemaseverlerin sinema bilgilerini derinleştirmeye yardımcı olmaktır. Şimdiye dek psikolojiden mimarlığa kadar muhtelif uzmanlık alanlarından sinema araştırmacılarıyla, sinemaya dair merakını gidermek isteyen birçok sinemasever Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi’ni ziyaret etti.

-Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi’nden herkes faydalanabilir mi? Örneğin birbirinden farklı saatlerde iki film izlemeye gelen bir kişi aradaki zamanını kütüphanede geçirebilir mi?  

Söyleşimiz aynı anda kapıdan giren üç sinema kitapları meraklısı gencin sorularıyla bölünüyor. İkisi kitaplarla haşır neşirken, bir diğeri çoktan oyunculukla ilgili kitabı almış odadaki iki masadan birinde okumaya dalmıştı. 

Türkiye’de sinema kitaplığı bir hayli zengin olan muhtelif üniversite ya da vakıf kütüphaneleri bulunuyor. Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi’nden önce amacı yalnızca sinemaya dair ilgili literatürü bir arada tutmak olan bir tek Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversites’ne (MSGSÜ) bağlı Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Sinema-TV Kütüphanesi vardı. Sinematek/Sinema Evi Kütüphanesi bir yıl önce kurulmuş, kataloglama çalışmaları devam eden büyümekte olan bir kütüphanedir ve sadece öğrencilere değil, bütün sinemaseverlere hizmet vermektedir. Örneğin Sinematek filmlerinin seyircileri gösterimde olan programlar ile ilgili de burada okuma yapabilir.

-Doğrusu film izlemeye gelip, aynı zamanda da o filmle ilgili okuma yapabilmek çok heyecan verici. Kütüphanede bulunan kitaplara ilişki bilgi verebilir misiniz? Örneğin festival katalogları da gözüme çarptı. Daha çok hangi konularda kitaplarınız var?

Koleksiyonumuz  film kuramından biyografiye, sinema tarihinden oyunculuğa iki bin civarında telif ya da tercüme sinema kitabından oluşmaktadır. En son çıkan sinema kitaplarını belirli aralıklarla dermemize ekliyoruz. Koleksiyonumuzda farklı dillerden sinema kitapları da yer alıyor. Ayrıca araştırmacılar belli bir türe ait sinema kitaplarını da bir arada bulabilirler. Süreli yayınlar konusunda ise önümüzdeki zamanda ulusal ya da uluslararası birçok sinema dergisini dijital üyeliklerle kütüphane kullanıcılarımız ile buluşturmayı planlıyoruz. Kütüphanemizdeki kitapların önemli bir kısmı Kadıköy Belediyesi tarafından satın alım yoluyla temin edilmiştir, diğer kısmı ise bağış yoluyla. Bağışçılarımız arasında Fransız Kültür Merkezi, Oğuz Makal, Simten Gündeş ve Şenay Aydemir’i sayabiliriz. 

 

Safiye Hanım’la söyleşimizi yaptığımız kütüphane bölümünün üst katına basamakları canlı çiçeklerle süslenmiş merdivenlerden çıkıyorum. Bu kez masalardaki bilgisayarlarda çalışanları görüyorum. Bazıları okuyorlar bazıları da bilgisayardan film izliyorlar. 

-Raflarda DVD’ler, üst katta da bilgisayarlar var. Burada film izlemek de mümkün galiba.

Evet yukarıdaki izleme alanımızda bilgisayarlarda kayıtlı filmlerimiz yok ama isteyen kullanıcılarımız MUBI’den filmler de izleyebiliyor. MUBI’ye benzer farklı platformlara Türkiye’den üyelik mümkün olduğunda onlara da üye olmayı planlıyoruz. DVD koleksiyonumuzu oluştururken de birtakım kriterleri gözetiyoruz. Başka platformlarda kolayca bulunamayacak filmlerin DVD’leri ya da auteur bir yönetmenin bütün filmleri gibi. Önemli miktarda DVD bağışı gelmiş olmasına rağmen bu DVD’lerin kataloglama çalışmaları maalesef henüz başlatılamadı. Yine de kütüphanede ayıklanmış olarak bulunan DVD’ler kullanıcı talep ettiği zaman imza karşılığında izleme alanında izlemek üzere ödünç verilebilmektedir. 

-Bağış almaya devam ediyor musunuz? 

Evet, her dilden sinema kitabını ve dergisini de bağış olarak almaya devam ediyoruz. Belli bir miktarın üzerindeki bağışları Kadıköy Belediyesi tarafından temin edilen araç ile gelip teslim alabiliyoruz.

-Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederim. 

Yazınız için biz de teşekkür ederiz.

Sinematek/Sinema Evi’nden çıkıp Kadıköy’ün ara sokaklarından, sonbahar güneşinin tadını çıkartan sokak kedilerine selam vererek iskeleye doğru yürürken bir yandan da ilk gençlik yıllarımı düşündüm. 80’li yıllara denk gelen öğrencilik dönemimde eğitim aldığım, Bahariye’deki okulumun binası artık yok, bir dönüşümün daha içinde. Biz İstanbul’da yıkılan binalarla şehrin yüzünün değişmesine neredeyse alıştık. Öte yandan az önce kütüphanesindeki kitapları incelediğim Sinematek/Sinema Evi ise tüm o değişen dış görünümün yanında geçmişi hatırlatan bir bina olarak orada var. Şimdi evdeki sinema kitaplarını, dergileri hatta festival kataloglarını gözden geçirme zamanı. Artık bende kalmasını istemediğim yayınları verebileceğim ve işe yarayacağını düşündüğüm yeni bir kütüphanemiz var.